Spor kulüplerinin kurumsallaşmasında iç denetimin rolü

Spor alanında son dönemlerde yaşanan endüstrileşme süreciyle kulüplerin gelirleri arttı ve çeşitlendi. Geçmiş dönemlerde yalnızca bilet gelirleri varken, günümüzde yayın, sponsorluk ve ürün satış gibi daha farklı gelirler ortaya çıktı. Kulüpler tarafından ticari alanda faaliyet gösteren şirketler kuruldu. Halka açılmalar yaşandı. Yeni stadyumlar ve tesisler yapıldı.

Bütün bunlar spor kulüplerinin bütçelerinde büyük artışlara neden olmakla birlikte kulüplerin karşı karşıya bulunduğu riskleri artırdı ve daha zor yönetilebilir hale dönüştürdü. Sporun bu yeni normaline ayak uyduramayan ve gerekli dönüşümü sağlayamayan kulüpler rekabette geride kalıyorlar.

Spor kulüplerinin mevcut ve artan risklerden korunmaları, kurumsal yapılarını güçlendirmeleri, varlıklarını gelecek nesillere güçlü bir şekilde taşıyarak sürdürülebilir olmaları ve istikrarlı sportif başarılar kazanmaları için kurumsallaşmaları önem taşıyor.

Bunun yolu da şeffaf olmaktan, kamuoyu ile açık ve anlaşılır bilgi paylaşmaktan, uzun vadeli stratejiler ve planlar geliştirmekten, yasal düzenlemelere uyum sağlamaktan, sosyal sorumlulukları dikkate almaktan, hesap verebilir yönetim yapıları oluşturmaktan, tutarlı yönetsel kararlar ve uygulamalardan, profesyonel ve uzman kadro istihdam etmekten, riskleri yönetecek kontrol mekanizmalarını etkinleştirmekten ve kulüp içinde kurumsallaşma kültürü oluşturmaktan geçiyor. Bunun için de öncelikle zihniyet dönüşümü gerekiyor.

İç denetim, kurumsallaşmaya katkı sağlar

Kurumsallaşma, pek çok bileşenin bir araya gelmesiyle başarılabilecek bir olgudur. Kulüplerin kurumsallaşmasına katkı sağlayabilecek en önemli faaliyetlerden birisi de iç denetimdir. Bir güvence ve danışmanlık faaliyeti olan ve tüm dünyada uygulanan iç denetim, operasyonların etkin ve verimli olması, risklerin neden olabileceği kayıpların azaltılması, hata, hile ve suistimallerin önlenmesi gibi faydalarının yanı sıra kulüplerimizin kurumsallaşmalarına da önemli katkılar sağlayabilir.

Bu nedenle büyük, küçük tüm kulüplerin iç denetimden yararlanması gerekiyor. Zaten birer dernek olan kulüplerin tabi olduğu dernekler mevzuatında iç denetimin esas olduğu belirtiliyor. Özellikle büyük bütçeli ve şirketleri olan kulüplerde iç denetim birimlerinin kurulması ve iç denetçi istihdamı önem taşıyor. Küçük bütçeli kulüplerin ise personel istihdam etmeden bu hizmeti dışarıdan uzmanlardan almaları mümkün.

Son yıllarda özellikle büyük kulüplerde iç denetim birimlerinin kurulduğu görülüyor. Fenerbahçe de bu ihtiyacı görerek iç denetim birimi kurdu ve bu birimde profesyonel iç denetçiler görevlendirdi. İç denetim birimi, Denetim Komitesi’ne bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Birimin yürüttüğü denetim çalışmaları giderek daha da etkin bir hale geliyor. Fenerbahçe bu şekilde risklerini daha etkili bir şekilde yönetmeye çalışıyor.

“Sporda kurumsallaşmanın tam saha güvencesi: İç denetim” paneli gerçekleştirildi

Türkiye’deki iç denetim uygulamalarının uluslararası standartlarda yürütülmesini sağlamak amacıyla faaliyetlerini sürdüren Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) İstanbul Şubesi işbirliği ile 27 Ocak 2015 tarihinde Sabancı Center’da “Sporda Kurumsallaşmanın Tam Saha Güvencesi: İç Denetim” Paneli düzenlendi. Açılış konuşmalarından birisini Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ’ın yaptığı paneli Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Denetim Komitesi Başkanı Cüneyt Sezgin yönetti.

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Gökçe, Futbol Ekonomisti Tuğrul Akşar, TSYD Eski Genel Başkanı ve Spor Yazarı Onur Belge, TİDE Başkanı Gürdoğan Yurtsever, Beşiktaş Jimnastik Kulübü İç Denetim Müdürü Namık Kemal Şahin, Fenerbahçe Spor Kulübü İç Denetim Müdürü Vedat Uslusoy ile Süper Lig Hakemi ve aynı zamanda Ekonomi Bakanlığı İç Denetim Başkanı Bülent Yıldırım’ın panelist olduğu etkinlikte sporda kurumsallaşma ve iç denetim masaya yatırıldı.

Konusunun uzmanı olan panelistler tarafından, “Türk sporunun gelir yaratma sorunu olmadığı, fakat elde edilen gelirlerin etkin ve verimli yönetilemediği, bunu sağlamanın yolunun kurumsallaşmadan geçtiği, kurumsallaşmanının olmazsa olmaz unsurunun da iç denetim olduğu, kulüplerin iç denetim faaliyetinden daha fazla yararlanmalarının önemli olduğu” vurgulandı.

Spor ekonomisinin günümüzde ulaştığı aşamada kurumsallaşma ve iç denetim bir zorunluluk haline geldi. Gerek kulüplerin, gerekse de federasyonların bunu iyi analiz ederek kurumsallaşma yolunda adımlar atmaları ve bu süreçte iç denetimin güvence ve danışmanlık fonksiyonundan yararlanmaları gerekiyor.

Bu yöndeki gelişim, kulüpleri kurumsal olarak daha güçlü hale getireceği ve geleceğe daha güçlü taşıyacağı gibi hem kulüp, hem de ülke bazında daha büyük ve istikrarlı sportif başarıların kazanılmasına da zemin oluşturacaktır.

Gürdoğan Yurtsever

Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE)
Yönetim Kurulu Başkanı

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş ve , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.